İtalya’da 17. yüzyıla damgasını vuran Barok tarzı mimari Avrupa’dan Amerika’ya kadar etkisini sürdürmeyi başarır. Rönesans mimarisinin ardından kendini gösteren Barok mimari kendinden önceki mimari tarzlara eleştirel bir bakış açısının baş göstermesi ile ortaya çıkar. Dinamik ve hareketli bir fikri benimseyen Barok mimarisinde sanatçıların daha görkemli yapılar inşa etmeye başladığı gözlemlenir.
Mimari tarzlar arasında bulunan barok mimarisinde ön plana çıkan unsurlar arasında süslü salonlar, büyük bahçeler, çeşme ve heykeller yer alır. Aynı zamanda Barok mimarisi denildiğinde bu mimari tarzda inşa edilen başlıca örnekler kiliseler ve saraylardan oluşur. Din ve mitoloji unsurlu tablolara da yer verilen Barok mimarisi dönemin ihtişamını gözler önüne serer.
Barok Tarzı Mimari Nedir?
Mükemmel yuvarlak olmayan, çarpık inci anlamını taşıyan Barok kelimesi aslında Portekizceden gelir. Portekizce olarak Barocco şeklinde ifade edilen Barok tarzı mimari tiyatro, resim ve edebiyat gibi alanlarda bir üslubun ifade edilmesi maksadı ile de kullanılır. En çok mimari bir stil olarak kendini gösteren Barok mimarisinde zengin bir tasarım, sanat tarzı ve yapı ele alınarak ilerlenir.
Rönesans mimarisine göre daha teatral bir tarz benimseyen Barok mimarisinde genellikle gösterişli detaylara yer verilir. Aynı zamanda klasik unsurların kasıtlı olarak değiştirilmesiyle yenilikler de ortaya koyulur. Günümüzde de halen etkisini göstermeye devam eden Barok mimarisi hem Avrupa’da hem de Amerika’da büyük ölçüde belirgin örneklere sahiptir.
Barok Mimari Tarzının Tarihi
Roma halkının Protestanlıktan uzaklaşması ve Katolik Kilisesinin kaybettiği ruhları gezi kazanması maksadı ile Barok mimarisi İtalya’da ilk örneklerini gösterir. Daha çok Barok mimari fikri kilise tarafından bir propaganda aracı olarak görülerek değerlendirilir. Buna bağlı olarak Barok mimari örnekleri de kendini çeşitli dini yapılar üzerinde belli eder. İlk Barok tarzda mimari yapı örneği ise Gesu Kilisesi olarak bilinir.
Katolik Kilisesine olan güvenin arttırılabilmesi için ve yeniden canlandırılması için Barok mimarisinde daha sembolizm bir bakış açısı izlenir. Bu doğrultuda ortaya çıkan mimari eserlerde peyzaja da büyük önem verildiği gözlemlenir. Görkemli yapıların, ışıltılı süslemelerin ve duvar resimlerinin yer aldığı çeşitli mimari örnekleri de vardır.
Barok Tarzı Mimarinin Özellikleri
Kilise ve saraylarda sıklıkla rastlanan Barok tarzı mimari örnekleri birbirine benzer özellikler taşır. Bu kapsamda barok mimarisiyle inşa edilen yapılarda kemelerden, sütunlardan, frizler ve üçgen alınlıklardan söz edilebilir. Aynı zamanda geleneksel öğelerin de kasıtlı bir şekilde daha yaratıcı yöntemlerle değişim gösterdiği görülür.
Pencerelerde ve kapılarda görülen başlıca barok mimari özelliği ise alınlıkların üçgen ya da yarım daire şeklinde yapılmasıdır. Bununla birlikte bazı barok mimarisi özellikleri şu şekilde sıralanabilir;
- Veba salgınına atıfta bulunan Veba sütunları,
- Yanıltıcı efektler ile resim ve heykel illüzyonları,
- Altın kaplamalı ahşap aksesuar ve unsurlar,
- İç cephelerdeki iç kabuklarda duvar resimleri, yaldızlı heykeller ve sıva süslemeleri,
- Zengin renk kullanımı ve abartılı motif veya süslemeler,
- Mitolojik figür ve heykeller, tablolar,
- İç mekânlarda İçbükey ve dışbükey yüzeyler,
- Kasıtlı olarak yarım bırakılmış mimari detaylar,
- Geniş nefler,
- Kavisli duvarlar ve çift eğimli çatılar.
Barok ve Rokoko Mimari Tarzları Arasındaki Farklar
Barok tarzı mimari sonrasında ortaya çıkan Rokoko mimarisi ilk başta birbiri ile benzerlik gösterse de aslında çeşitli farklara sahiplerdir. Özellikle de Barok mimarisinde öne çıkan kışkırtıcı tarz Rokoko tarz mimaride yerini hafifliğe bırakır. Buradan da anlaşılacağı üzere Barok ve Rokoko mimari stillerinin başlıca farkı genel ruh hallerinin aynı olmamasıdır. Rokoko mimarisinde asimetrik detaylar ön plana çıkarken Barok mimaride daha çok süslemelere ve illüzyona dikkat edilir. Bunun yanı sıra Rokoko mimari tarzı Barok mimarisine bir eleştirel bakış açısı ile doğar.
Barok Mimarisi Örnekleri
İtalya’da başlayan Barok mimarisi etkisini kısa sürede tüm Avrupa’ya yaymıştır. Buna bağlı olarak Barok mimari tarzında yapıların inşası sadece İtalya’da değil diğer Avrupa ülkelerinde de görülür. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde de çeşitli Barok tarzı mimari örneklerine rastlanır. Türkiye genelinde de inşa edilen bazı eski dönem yapılarında Barok mimarisinin izlerini taşıdığı görülür. Genel olarak dünyada Barok mimarisi belli bir süre etkisini sürdürmüştür.
Fransa
Fransa’da bulunan Chateau de Berny, dönemin Barok mimari tarzına örnek olarak verilebilecek başlıca yapıdır. İtalya’daki Katolik etkisinin arttırılması için izlenilen dini odağın yanı sıra Fransa’da odak dönemin kralı XIV. Louis’dir. Gücünü arttırmak ve çevresindekilere karşı kendini yüceltmek isteyen Fransız kral, Barok mimari tarzını benimseyerek Fransa’da kullanılmasında etkili olur.
Zengin seçkinlerin ve dönemin Fransız monarşisinin getirdiği bir etki olarak da Barok mimarisi bir hayli benimsenir. Bununla birlikte süslü bahçelerin yapımı ve iç tasarımlara olan ilginin artması da peyzaj mimarisine olan önemi arttırmıştır. Aynı zamanda iç mimarlar ve mimarlar da birlikte çalışmaya başlayarak Barok mimari düşüncesini Fransa’da çeşitli yapıların inşasında değerlendirir.
İngiltere
İngiltere üzerinde görülen Barok tarzı mimari etkileri oldukça sonradan gelişim gösterir İngiltere’de görülen Barok tarzdaki mimari aslında 1666 yılında gerçekleşen büyük Londra yangını sonrasında ortaya çıkar. Büyük bir bölümü tahrip olan şehrin yeniden yapılandırılması için özel referanslar sunulmuştur. Bu referanslar arasında Christoper Wren de yer alır. Sir Christoper Wren’in etkilendiği Fransız mimarların Barok mimari düşüncesi, Wren’in bu alanda çeşitli yapılar inşa etmesinde etkili olur. St. Paul Katedrali Londra’da yer alan başlıca Barok mimarisine örnek verilebilecek yapılardan biridir. Fransa’da ve İtalya’da görülen abartılı Barok mimarisinin yanı sıra İngiltere’deki Barok mimari yapıların daha az abartılı olduğu belirtilebilir.
İspanya
İspanya’da görülen Barok tarzı mimari 18. yüzyılda hız kazanmaya başlar. Barok mimarisine başlıca örnek ise Madrid’de yer alan Madrid Kraliyet Sarayı’dır. Dönemin İspanyol imparatorluğuna büyük bir referans ve fikir olan Barok mimari, yeni yapıların oluşmasında etkilidir. Aynı zamanda kentsel planlama için de tercih edilen bir mimari düşünce olmuştur.
Bölgesel bir tarz olarak ele alınan Barok mimarisi İspanya örneklerinde daha çok tuğla kullanımı görülür. Bununla birlikte ana giriş cephelerinde taşlar, pençelerin süslenmesi için çeşitli eşyalar kullanılmıştır. İspanyol Barok mimari tarzında başlıca iki unsur vardır. Bunlar; cephe ve sunak olarak nitelendirilebilir. Genelden özele gidildiğinde daha da detaylandığı görülen İspanya Barok mimarisine örnek olarak San Telmo Sarayı, Granada Katedrali ve Tavira Kulesi belirtilebilir.
Türkiye
Barok mimari tarzının Türkiye’de ilk ortaya çıkışı 18. yüzyılın ortalarında dönemin Osmanlı İmparatorluğu sürecine dayanır. Daha çok Türk mimarisi ile harmanlanan Barok tarzı mimari Türk barok mimarisi olarak da nitelendirilir. Bu anlamda en birincil yapı örneği ise Kapalıçarşı girişindeki Nuruosmaniye Camii olarak ifade edilir.
174 tane barok stil pencere ile aydınlatması sağlanan Nuruosmaniye Camii, 1755 yılında beş sıra halinde yapılır. Bunun dışında ayrıca Laleli Cami, Beylerbeyi Sarayı, Malta Kökü ve Dolmabahçe Sarayı da Türkiye’de yer alan barok tarzındaki mimari yapı örneklerini taşır. Tüm bu yapılarda Türk mimarisi ve Barok mimarisinin sentezlendiği görülür.